Monday, July 2, 2007

bugün kara...

Bugün 2 Temmuz. Çok da oldu buraya yazmayalı. Sabah alarmı kurduğum halde telefonun şarjı bittiği için uyanamadım. Hrant Dink'in katillerinin duruşması vardı. Daha önce de utanmıştım niye orada değildim diye yine utandım ama orada neler olduğunu öğrendim biraz. Çok sayıda insan varmış hala mevzu unutulmamış hala sıcak. Bugün Madımak otelinin yakılmasının da 14. yıldönümü. İnsanların biraraya toplandığı bir mekanı ve içindeki tüm aydın denilen ve bir grupça nefret edilen insanları yakmak.. nasıl bir ruh haliyle yapılabilir düşünmek gerek. Mevzuyu aktarak gerekirse kısaca:

"Sivas Madımak Olayı veya Sivas Katliamı, 2 Temmuz 1993 tarihinde Sivas'ta Pir Sultan Abdal Şenlikleri sırasında Madımak Oteli'nin kuşatılıp yakılması ve dolayısıyla şehirde bulunan 35 yazar, ozan ve aydının yakılarak katledilmesi ve oteli ateşe verenlerden de ikisinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olaylar zinciridir.

Pir Sultan Abdal Şenlikleri kapsamında etkinliklerin bir bölümünün de Pir Sultan Abdal’ın sazının çalındığı Sivas şehir merkezinde yapılması öngörülmüştü. Bu kapsamda pekçok aydının yanı sıra Aziz Nesin ve Ozan Türkyılmaz bu etkinlik nedeniyle dönemin Sivas valisi Ahmet Karabilgin'in özel davetlisi olarak bu kente gelmişti.

2 Temmuz 1993 günü organize biçimde öğle saatlerinde Paşa ve Meydan camilerinde çıkan gruplar önce etkinliklerin yapıldığı Kültür Merkezi’ne ulaşarak, bir gün önce dikilen anıtı kısmen tahrip etti. Kültür Merkezi içindeki karşıt grupla çıkan taşlı sopalı çatışma, polis tarafından fazla büyümeden, zor kullanılarak önlendi.

Hızını alamayan ve sayısı yaklaşık 10.000'e ulaşan saldırgan grup, Kültür Merkezi’nden yeniden Hükümet Meydanı’na geldi. Hükümet Konağı’nı taşlamaya ve slogan atmaya başlayan grup ardından Madımak Oteli civarına ulaşarak, slogan atmaya devam etti. Grubun sayısı akşam saatlerinde 20.000'e yaklaştı. Grup önce Madımak Oteli önündeki araçları ateşe verdi ve oteli taşladı bunun sonucunda taşlanarak camları kırılan Madımak Oteli'ne sıçrayan yangın sonunda otele sığınmış olan aydınlardan, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen,Muhlis Akarsu, Metin Altıok, Hasret Gültekin,Ozan Türkyılmaz'ın bulunduğu 37 kişi yanarak veya dumandan boğularak yaşamını yitirdi. Aralarında Aziz Nesin'in de bulunduğu 51 kişi de olaylardan kendi olanaklarıyla, ağır yaralarla kurtuldu. Başından yaralanan Aziz Nesin'i linç edilmekten araya giren polisler kurtardı. Yaralılar, polis arabalarıyla Tıp Fakültesi Hastanesi`ne götürüldü.

Olaylar sonucunda 33 konuk, 2 otel görevlisi ile 2 saldırgan yaşamını yitirdi. Gene olaylar sırasında Atatürk - Kongre ve Etnografya Müzesi önünde bulunan Atatürk büstü tahrip edildi. Akşam saatlerinde valilikçe ilan edilen ”2 günlük sokağa çıkma yasağı” ile birlikte, güvenlik güçleri şehirde tam bir hakimiyet sağlayabildi."(wikipedia)

Saygıyla anmak lazım içerde hayatını kaybeden insanları ve unutmamak lazım bu ülkede böyle şeyler oluyor. Kim olursa olsun fikirleri yüzünden yakılamaz, kim olursa olsun fikirleri yüzünden kurşunlara hedef olamaz. ,
* Hrant Dink- 53 yaşında, gazeteci
* Muhibe Akarsu - 35 yaşında, Muhlis Akarsu'nun eşi
* Muhlis Akarsu - 45 yaşında, sanatçı
* Gülender Aka - 25 yaşında
* Metin Altıok - 52 yaşında, şair, yazar
* Ahmet Alan - 22 yaşında
* Mehmet Atay - 25 yaşında, gazeteci
* Sehergül Ateş - 30 yaşında
* Behçet Aysan - 44 yaşında, şair
* Erdal Ayrancı - 35 yaşında
* Asım Bezirci - 66 yaşında araştırmacı, yazar
* Belkıs Çakır- 18 yaşında
* Serpil Canik - 19 yaşında
* Muammer Çiçek - 26 yaşında, aktör
* Nesimi Çimen - 67 yaşında, şair, sanatçı üç telli curanın son ustası
* Carina Cuanna - 23 yaşında, Hollandalı gazeteci
* Serkan Doğan - 19 yaşında
* Hasret Gültekin - 22 yaşında şair, sanatçı, şelpe tekniğinin önderi
* Ozan Türkyılmaz -20 yaşında,araştırmacı tarihci ve düşünür (Hasret Gültekin'in öğrencisi)
* Murat Güneş Murat Gündüz - 22 yaşında
* Gülsüm Karababa - yaşında
* Uğur Kaynar - 37 yaşında, şair
* Asaf Koçak - 35 yaşında, karikatürist
* Koray Kaya - 12 yaşında
* Menekşe Kaya - 17 yaşında
* Handan Metin - 20 yaşında
* Sait Metin - 23 yaşında
* Huriye Özkan - 22 yaşında
* Yeşim Özkan - 20 yaşında
* Ahmet Öztürk - 21 yaşında
* Ahmet Özyurt - 21 yaşında
* Nurcan Şahin - 18 yaşında
* Özlem Şahin - 17 yaşında
* Asuman Sivri - 16 yaşında
* Yasemin Sivri - 19 yaşında
* Edibe Sulari - 40 yaşında, sanatçı
* İnci Türk - 22 yaşında
* Kenan Yılmaz - 21 yaşında
(kaynak: wikipedia)

bir de buraya bakın...http://www.hrantdinkcinayeti.net/

Ben sosyal haklar eğitiminden yeni döndüm. Çok güzel bir eğitimdi.Yeniden sahada olmak, yeniden başka başka yerlerden haberler almak yerele dair.Herşey o kadar acil ki sorunlar o kadar kökleşmiş ki insan aklı çalışsa ve yaratıcı olsa ama o kadar iç karartıcı ki tablo. Bir bok olmaz deyip enseyi karartıyorsun ki bu da seni /beni pelte kıvamında mutsuz işe yaramaz/ işe yaramayacağını düşünen BİREYLER yapıyor. BİREY demek istiyorum çünkü hepimiz biriz (sayı olan bir -1-) ve toplanınca birşey demek oluyoruz talep ederken. Yoksa kimse kendisinden feragat etmek zorunda değil, kendi değer yargılarımız, kendi hobilerimiz, kendi çıkarlarımızın, kendi hayatlarımızın olmasına engel değil topluca hareket etmek bence. Eğer umutsuz bireyler olursak değer yargılarımızın imkansızlığıyla başbaşa kalır ya kendimizi satarız ya değer yargılarımızdan vazgeçeriz ya da durur düşünür olabileceğin en iyisini yapmaya çalışırız. EVET UMUTSUZUM VE UMUTLU OLMAK İSTİYORUM. ( işe yarar belki , belki çatlaklar açar yandaşlarım.Belki benim bir katkım olur onlara, yandaşlarıma.)MİNİMUM ORTAKLIKLARDA BULUŞSAK NASIL OLUR Kİ???

00.12

No comments: