Saturday, October 6, 2007

replacable- irreplaceable

İnsan hayatında kaç kişinin yeri doldurulamaz?
Birilerini birilerine tercih eder miyiz? Nasıl? Niye? Kimi kime mesela?
Yeri doldurulamaz biri ya da birşey var mı? Yoksa insan oğlu herşeyi kendine göre yontar biçer alışır mı?
Emek ve sevgi herhalde 'irreplaceable' yapan birini birine. Herkes irreplaceable olmak ister di mi? Belki de birileri üzerinden kendimizi tanımlamaya çok alışığız o yüzden bu kadar önemli yeri doldurulamaz olmak. Şunun şusu, bunun şunu yaptığı kişi, şunun peşinden koştuğu, bunun bunu dediği kişi, sanki birileri olmasaydı etrafta yokmuşsun gibi. Berkeley der ya, birşeyi görmüyorsanız, varlığını bilmiyorsanız aslında yoktur diye. Herkes de çok eğlenir berkeley ile. Sonra Tanrı görüyor her şeyi ondan vardır şeyler der biz görmesek de, bilmesek de varlıklarını. Onun gibi işte. Biri yoksa etrafta seni yeri doldurulamaz olarak gören ya da seni öyle ya da böyle sadece tanımlayan ya da bir çeşit ilişki kurduğun öyle ya da böyle, sen yok musun?
Tanrı var gören, o yüzden varsın desem kolaycılığa mı kaçmış olurum berkeleyden copy paste yapıp!
Gece4.37 oldu artık sarmayayım...

düzeltme/ farkındalık :sanırım zaten birilerinin hayatında irreplaceableım şimdilik:)

Sevgi emektir. (K.Marx)

No comments: