Ben bugün atölyeye gittim, heykel atölyesi, yaklaşık 8 haftadır yapmakta olduğum duvardan çıkamayan kadın eserim bitmişti, kurumuş halini gördüm, hatta bugün de fırına girecek sanırım. Çok çaba sarf ettim, fena da olmadı galiba. Çamurla oynarken, ellerimle birşeyler yapmanın inanılmaz cazibesiyle doluyorum, 3-4 saat kendimden geçip , hiç alışık olmadığım üzere çok az konuşup yalnızlığımın tadını çıkarıyorum elim yüzüm batmış bir şekilde. Sartre'ın 'Duvar'ını okumaya başlamış, içim sıkıntıdan büzülmüş bir şekildeyken karar verdim onu yapmaya. Açıkçası bu kadar eğlenebileceğimi, bu kadar deşarj olabileceğimi tahmin etmemiştim. Okulda aldığım en rahatlatıcı ders herhalde. Zaten hep severdim ellerimle kesip yapıştırıp şekil verme işlerini. Bunu bildiğim için almıştım bu dersi de ama artık boyutu değişti. Yaptığım ilk şey bu heykel. kocaman bir duvar ve içinden çıkan bir yüz, daha doğrusu çıkamayan. ( Böyle anlatınca gerçekten gülesim geliyor, ama görünce garip hissediyor insan.) Bugün atölyeye girdiğimde arkadaşlarım vardı bana benim heykelimi gösterip sabahtan beri her giren bunu kimin yaptığını soruyor dediler. Ben ben yaptım deyince ilk önce inanmadılar. İnsanlar birşeyleri güzel yaptığınızı söyleyip sizi takdir ettiklerinde çok mutlu olursunuz ama sizin olduğu bilinmeden takdir edildiğinizde daha mutlu olursunuz ya .İşte ben çook mutlu oldum. Çok emek harcayıp çok da hislenerek yaptığım doğru. Bu self-realization denen meret sanırım zaten böyle anlarda çıkıyor ani olarak. Kendini fark etme, kendini kaybetme ve bulma...
Küçükken org öğrenip piyano çalardım kuzenimin yanında-artık hiç hatırlamıyorum, yeteneğimi de kaybettim sanırım- beni konservatuara sokmak isteyen hocam ellerimin çok yaratıcı olduğunu ve daha da geliştirebileceğimi söylemişti. Ben Anadolu lisesi sınavlarına çalışmayı tercih etmiştim. Acaba yanlış tercih mi diye düşünmüyor değilim ama hayatımdan memnunum bir yandan da. Neyse, yıllar sonra sanatsal bir etkinliğe daha girmiş olmak bana bunları hatırlattı, paylaşayım dedim, çok birşeye benzediğini düşünmüyorum. Şaheser olduğunu da düşünmüyorum yaptığım şeyin ama ben yaptım yaparken çok keyif aldım, bir sürü arkadaşımdan da geri bildirimler çok güzeldi. Daha ne isterim ki? Herkese tavsiye ediyorum düşünmeyi bir kenara bırakıp bunlara yönelin gibi bir temennim yok . Sorunlar hala orda kocaman duruyor, onlarla da uğraşalım da arada bir yalnız, ya da belki de beraber-dans etmek de çok deşarj edici biliyorum toplu oohh-bir uğraş lazım, kafa değil, kol çalıştıracak ya da ikisini birden çalıştıracak ama içini rahatlatacak.
21.40 18.04.07
No comments:
Post a Comment