Benim yarına yetiştirmem gereken iki adet paperım, ertesi gün 2 adet sınavım var. Yeni oturdum masanın başına ve ne yapıyorum biliyor musunuz? Mülksüzlere bakıyorum, elimde kitap keşke bunu okusam şimdi dewey yerine diyorum içimden . Kitaba başlamak istemiyorum çünkü pratik değil ama bazen insan pratik olmayanı yapmak istiyor. Bari diyorum içimden şu arka kapağında yazanı geçeyim bloguma, öyle yansıtayım bu isteğimi:
"Vermediğiniz şeyi alamazsınız,
kendinizi vermeniz gerekir.
Devrimi satın alamazsınız.
Devrimi yapamzsınız.
Devrim olabilirsiniz ancak..."
Konuşmasını bitirirken, yaklaşan polis helikopterlerinin gürültüsü sesini boğmaya başladı.
Not: İçin fesat diyebilirsiniz ama n'olur üstteki ilk iki satırı ortaokul ergen erkek esprilerini hatırlamadan okuyalım....
5 comments:
yaklaşan polis halikopterleri sesin boğdu o'brien'ın. Biraz sonra devam etti konuşmasına, "önce kelimelerinizi yok edeceğiz, kelimeleriniz olmayınca düşünemeyecek ve uğradığınız haksızlığı ifade edemeyeceksiniz, bu yüzden hiç bir zaman o bahsettiğiniz örgütlenme olmayacak, ya da devrim denen o saçmalık. Şimdi tekrar et bakalım, tanrı iktidardır, özgürlük köleliktir ve iki kere iki beş eder." Winston susunca O'brien başıyla işaret etti ve elektirik akımı winston'ın vücudunu..."
askerde yaşadıklarımdan sonra eskisi kadar romantik değilim ve artık korkuyorum onlardan, onlar işte, o'brienlar...
haklısın, ben de korkuyorum. 1984 okurken hep sonunun farklı olmasını hayal ederdim. Hala hayal ederim. Niye , niye sonunda der özgürlük köleliktir evet diye düşünürken kendimden utandım sonra. Sakın yaklaşan helikopter seslerini duymadığın için böyle düşünüyor olma diye?
Ben zaten artık inanmıyorum devrime, insancıl değişim nasıl gerçekleşir ona kafayı yormaya başladım son 1 senedir.
o'brienların daha az olduğu , daha az olduğu bir dünya... Sadece bu kadarını isteyebilirm herhalde.
Askerde yaşadıklarını bilmiyorum ama hayal edebiliyorum biraz. ben de korkuyorum...
Aynı yazar, "insan sevilmekten çok anlaşılmak ister" diyor.
En son hangi pragrafı okurken bu kadar hüzünlendim bilmiyorum.
Daha çok yazmalısın, daha çok ve daha sık...
Çok sağol daha çok ve daha sık yazma tavsiyen için. Ben de en son ne zaman biri beni daha çok yazmam için yüreklendirmişti onu hatırlamıyorum. .
Post a Comment