Saturday, October 29, 2011

kar ve trans


Buraya geleli tam 2,5 ay oldu...gozlerimin dolu dolu oldugu, yagmurdan sirilsiklam oldugum, sonunda karin da dustugu tam 2,5 ay. Alistim mi? Arada kalmaya alistim, her gece ruyamda baska birileriyle baska bir yerdeyken gunduz buraya uyanmaya alistim...Burasi koy diye dalga gectigim yer artik benim uyandigim yer, yemek yedigim yer, pek yakinda parti yaptigim/iz yer olacak. Penceremden karin yagisini izlerken sanki transa girdim birden, bu trans halini yazmak istiyorum dedim cunku bu trans hali icinde bulundugum durumdan daha farkli degil. bazi anlar vardir kendinizi ve hayatinizi sacmasapan ufacik olaylar daha iyi kavramanizi saglar, o sacmasapan anlardan birini yasadim az once. Ergen soul-searching aktivitelerim hicbir zaman son bulmadi artik ergen olmasam da...birazcik derine indigimde hep boyle sacmasapan anlar yasarim...

durmadan kar yagiyor, benim okuma yapmam lazim, sevdiklerimi ozledim ve biliyorum ki onlar ayni onlar, ben ayni ben degilim ve gorunce de onlari ozlemeye devam edecegim. Onlar dedigim annem, babam, kardesim, yavuklum...her gun seslerini duysam da icimde bir yeri kilitlemem, dondurmam gerekiyor her an aglamamak, ben niye hep aradaderede kalmayi tercih ediyorum diye kendime bagirmamak icin.ait olma hissiyatini kaybettigini dusundugunuz oldu mu? feeling at home diye birsey var mi? Sanki vardi benim icin...ama simdi yok oldu...Tanrinin yerine neyi koyacagini bilemeyen aydinlik dusunurleri gibi, ben de o hissiyatin yeirne ne koyacagimi bilemiyorum...birini mi, bir yeri mi, bir aniyi mi, kendimi mi? kendi kendime huzursuzum, kendimde huzur bulamiyorum, sevdigim adamin yaninda cok huzurluyum ve ona bazen evim diyorum, ama bu hissiyat o uzaktayken gittikce azaliyor, annem-babam-kardesim kelimenin tam anlamiyla evimdeler ve evimler ama her donusumde misafirmisim-ev sahibiymisim arasinda kaliyorum. bu kar yagan pencerenin oldugu ev benim evim mi? bazen oyle hissediyorum bazense kilometrelerce otede kavusamayacagim bir evim varmis gibi...Belki ulasamamak, kavusamamak hissiyatidir diyorum benim evim...ama bu nasil huzursuz bir evdir, her daim boslukta diyorum...sonra o boslugu sevmeyi, o boslukta huzur bulmayi ogrenebilir miyim diye zorluyorum...bilmiyorum...

No comments: