Saturday, May 15, 2010

stajyerlik, deneyim ve somuru...

Stajyerlik, deneyim ve somuru

Is arama sureci bircogumuzun bildigi gibi sancili bir surectir. Ozellikle ekonomik kriz varken... Zira krizler isten cikarma, is bulamama ve ogrencilige devam etmek isteyenler icin burslarin kesilmesi anlamina gelir. Issizlik arttigi icin yukseklisans basvurularinin nerdeyse % 40 arttiginin untmamak gerek tabii. Soylenen odur ki, sirketler, bankalar, hatta devletler batmaktadir, e haliyle bu kadar buyuk kurumlar batarken senin, benim ya da siradan vatandasin is bulmayi beklemesi tuhaftir. Daha da tuhafi, deneyimsiz olarak is bulmaya calismaktir. Neredeyse staj basvurularinda bile deneyim arayan sirketler, sivil toplum kuruluslari, dusunce kuruluslari peydahlanmistir.

Deneyim edinmek icin en bilindik yol staj yapmaktir ya da bir kurumda gonullu calismak...Ozellikle su donemde ikisi arasindaki fark nedir diye bana sormayin, zira ikisi de parasizdir, ikisi de ofis islerini, ayak islerini ve sansliysaniz biraz da gercek isleri yapacaginiz alanlardir. Insan haklari diye bagir bagir bagiran ve elimizdeki isledigi dusunulen tek uluslararasi kurum olan Birlesmis Milletler ve ona bagli kuruluslar daha da beterdir, zira 6 ay ya da 3 ay bir kurus dahi vermeden, sizi haftada 4 ya da 5 tam gun calistiracaklardir.

Kendi deneyimimden yola cikarak birkac kelam etmek istiyorum, bunca laf kalabaliginin ardindan. Sosyal guvenceyi birakin, yol parasinin dahi verilmedigi stajlarda calismaktan yorulduk, deneyim edinmek tabii ki onemli ama karsimiza her seferinde daha fazla taleple cikan kurum ve kuruluslardan yorulduk. Zaten icinde bulundugumuz ulkenin getirdigi sistem yuzunden 10-11 yasindan beri durmadan, usanmadan calismamiz gerekti. Tam artik olmusumdur, simdi benim siram, bak buyudum dedigimiz zamanda karsimizda sistemsel yeni engeller gormekten biktik...ya da biktim diyeyim. Belki icimizde bikmayanlar vardir. Firsatlari degerlendirmemissindir en iyi sekilde diyen bir ses duyar gibiyim...E hadi deyiverin bakem. Ne firsati... Simdiye kadar hicbirseyi kolay elde etmemis biri olarak, hala debeleniyorum. Suna gir, buna basvur, sunu dene, bunu yap...E hatasiz da kul olmaz, arada yanlis yaptigim ya da yanlis giden birseyler de olmuyor degil...Somurunun dik alasini yasiyoruz, biz gencler...Bazen diyorum bize kim nasil yediriyor bu masallari? Staj yap, calis, didin, buyuk adam olacaksin...Yok ya! Staj yapmak icin bile ekonomik olarak ust sinifa mensup olmanin gerektigi bir dunyada kim nasil bahsedebilir meritrokrasiden ya da calis, didin, istedigin olurculuktan... Nasil yani, abartma demeyin. 6 ay Washington'da ya da Londra'da ya da Istanbul'da staj yapmak hem de hic parasiz kac yigidin harci? Kiralardan ya da yeme icme masraflarindan haberiniz var mi? Kac basvuruya basvurmamin bile sacma oldugunu dusundum, biliyor musunuz? Kimse bana daha cok basvur biri tutar demesin, sinirleniyorum.

Daha da onemlisi icimize yerlesmis bu yetmeme hissiyati...sadece ben miyim psikolojik deli, yoksa siz de benimle ayni hezeyani paylasiyor musunuz? Yetmiyor...hicbirsey yetmiyor...Oyle doyumsuzluktan falan bahsetmiyorum ya da acgozlulukten. Omrum boyunca 1,5 – 2milyar ayligi olan bir isten daha fazlasini istemedim zira...( Bok var.) Entelektuel arayisimi, kisisel arayisimi, ben ne yapmaktan mutlu oluyorum, ben kiminle mutlu oluyorum, ben nasil mutlu oluyorum sorularini sormaktan yoruldum, hala cevaplar yok daha cok soru var aklimda...Yoruluyorum...Ibrahim Tatlises'ten ben insan degil miyim dinlemeye ve isyan etmeye basladim. Ki yanlis anlamayin, hicbir zaman cok isyankar bir tip de olmadim...Kim yerlestirdi icime bu hissiyati? Sorma, hareket et diyorum kendime...Oyle de o daldan o dala...

Ufff, neyse yine buhranli bir yazi oldu...Ama cok bunaldim...

Birbucuk iki sene sonra daha aydinlik bir yaziyla donmek isterdim blog cemaatine..ama kismet bunaymis...
herkese kolay gele...kendi islerini, kendi isteklerini ve kendi benliklerini bulmalari yolunda..