Wednesday, June 11, 2008

bitti ditti...

Lisans hayatım finalleriyle acısıyla tatlısıyla bugün itibariyle bitti, dittiiii...

Ben üzerimdeki sorumluluklar bittiği için memnunum, sırtımdan koluma kadar uzanan fiziksel yorgunluk dışında düşünceliyim. Bundan sonra ne olacak, ne bitecek? Bakalım Ash Pikachuylan ne yapacak edasında hayatımı izleyeceğim.

Hayırlısı bakalım...

Friday, June 6, 2008

Tarihe tanıklık- bu da hukuki olanı ama...

TARAF'tan

Generaller: Hayırlı olsun

Genelkurmay Başkanı Büyükanıt, “Herkes saygı duymalı”, İkinci Başkan Saygun “Hayırlı olsun”, Hava Kuvvetleri Komutanı Babaoğlu ise “Karar malûmun ilâmı” dedi

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, Anayasa Mahkemesi’nin türban davasını görüştüğü saatlerde bazı mihrakların Türkiye’nin laik ve demokratik yapısını bozmaya çalıştıklarını endişeyle izlediklerini söyledi. Türkiye Cumhuriye’tinin önüne bir takım sıfatlar takmaya çalışanların görüldüğünü ifade eden Büyükanıt, Türkiye’nin yasal organlarının buna asla izin vermeyeceğini söyledi.

ILIMLI İSLAM • Genelkurmay’ın düzenlediği “Orta Doğu: Belirsizlikler İçindeki Geleceği ve Güvenlik Sorunları” konulu uluslararası sempozyumun açılışında konuşan Orgeneral Büyükanıt, gazetecilerin soruları üzerine, Türkiye’ye “ılımlı İslam” gibi sıfatlar takılmak istendiğini belirterek, bunun kaynağının da Türkiye’nin içi olmadığını söyledi. Büyükanıt, “Dünyada hiçbir ülkenin, İran falan hariç, demokratik bir ülkenin önünde sıfat yoktur. Yani ABD’yi nasıl tanımlayacağız? Hristiyan mı diyeceğiz? Böyle bir şey olmaz’’ diye konuştu.
Büyükanıt’ın diğer mesajları şöyle:

IRAK’IN ÖNEMİ • Baas rejimin devrilmesiyle ortaya bir kimlik sorunu ortaya çıktı. Ortaya çıkan bu tabloya bakarak Irak’ın geleceğinin pek de umut verici olmadığı söylenebilir. Çünkü inşa edilen federal yapı işlemeyecektir. Irak’ı bölünmeye götürebilir.

PKK İÇİN UYGUN ORTAM • Irak’ta devam eden istikrarsızlık, başta PKK/Kongra-Gel terör örgütü olmak üzere terör örgütlerinin gelişmesi için uygun bir ortam yaratmış, bölgedeki şii-sünni çatışmasına bağlı olarak terör örgütleri güçlenmiş, devam eden direniş örgütlerinin birleşmesine yol açmıştır.

KERKÜK’ÜN DURUMU • Öncelikle Iraklı etnik gruplar üzerilerine düşeni yapmalılar. Mevcut yapısı devam ederse Irak istikrarsızlığın merkezi olacak ve Türkiye’nin güvenliğini tehdit edecek. Bu konuyla iyimser düşünceler içinde olmak isterdik ama maalesef zor.

İRAN’IN DURUMU • İran sağduyulu politika izleyerek bölgede nükleer güçsüz bir coğrafya için çalışmalıdır.

PKK VE FİLİSTİN • İsrail topraklarında yürütülen terörle mücadelenin PKK sorunuyla benzer noktaları var. İsrail tüm limanları kontrol ettiği halde füzeler topraklarına giriyor. PKK sorununda da aynı durum geçerli.

BİAT ETMEYECEĞİZ • Türkiye bölgesinin temel dinamiklerinden biridir. Öyle de olmaya devam edecektir. Türkiye’nin önüne bazı sıfatlar takmaya çalışanlar var. Türkiye demokratik, laik ve çağdaş bir ülke olarak kimseye biat etmeyecektir. Bu tür dayatmaları Türkiye’ye kimse dayatamayacaktır.

İSİM TAKMAYIN • Benim asla ve asla Türkiye Cumhuriyeti dışında bir model hayalimden geçmez. Ben tarihi bir gerçeği söylüyorum. Ben geçen yıl ABD’de şubat ayında yaptığım ziyarette Cheney’e de aynı şeyi söyledim. Türkiye Cumhuriyeti’ne isim takmaktan vazgeçin dedim.

PKK’YLA MÜCADELE • Kuzey Irak’ta ikmalleri konvoylarla yapıyorlar. Katır yerine araba kullanıyorlar. ‘Kandil’e çek’ deyince götürüyorlar. Böyle terörle mücadele olur mu? Sonra da teröre destek vermiyoruz diyorlar.”
Büyükanıt, “Bunun Barzani için mi söylüyorsunuz?” sorusuna “Hepsi için” diye yanıt verdi.


Meclis’ten 411 kabul oyuyla geçen türban: Egemenlik kayıtsız şartsız yargıçlarınmış

Anayasa Mahkemesi üniversitelere başörtüsüyle girilmesinin yolunu açan Anayasa değişikliklerini oy çokluğuyla geri çevirirken 148 ve 153. maddeleri çiğnedi. Mahkeme, iptal kararını Anayasa’nın 2, 4 ve 148. maddelerine dayandırdı. Karar, ikiye karşı dokuz oyla kabul edildi. Karşı oylar Başkan Haşim Kılıç ve Sacit Adalı’dan geldi. Dokuz üye, raportörün “Mahkeme anayasa değişikliklerini esastan görüşemez” tavsiyesine uymadı ve Meclis’te AKP, MHP ve DTP’nin temsil ettiği halk iradesini yok saydı. Özetle “Başörtüsü değişikliği laiklik ilkesine aykırıdır” diyen Anayasa Mahkemesi kararı, laikliğe karşı eylem odağı olmakla suçlanan Ak Parti’nin kapatılma olasılığını arttırdı

Anayasa Mahkemesi, üniversitelerde türbana özgürlük amacıyla Anayasa’da yapılan değişiklikleri iptal etti ve gerekçeli karar yayımlanana kadar da yürürlüğünü durdurdu. Karar, ikiye karşı dokuz oyla alındı. Mahkeme, iptal kararını “değişikliğin Anayasa’nın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez laiklik ilkesine aykırı olduğu” gerekçesine dayandırdı. Karar, başörtüsün yasağını daha kalıcı hale getirirken, Ak Parti’nin kapatılma olasılığını da mevcut duruma göre güçlendirdi. Karar, darbe dönemleri dışında Anayasa değişikliklerini zorlaştırdı, TBMM’nin anayasa yapma, değiştirme iradesini de sınırlandırdı. Kararın ardından Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, “Kararın gerekçesi açıklanmadan değerlendirme yapılmasını doğru bulmuyoruz. Çünkü geçmişte speküle edildi. Verilen karar ne olursa olsun, bizim bütünlüğümüzü ve birlikte yaşama arzumuzu bozmamalı” dedi.

ALTI SAAT SÜRDÜ • Türban yasağını sona erdirmek amacıyla MHP’nin desteğiyle Anayasa’nın eşitlikli ilgili 10 ve eğitim-öğretim hakkıyla ilgili 42. maddesinde geçen şubat ayında değişiklik yapılmıştı. Bu değişikliklerin iptali, yok sayılması ve yürürlüğünün durdurulması amacıyla CHP ve DSP’lilerin ortak imzayla açtığı iptal davası dün sonuçlandı. Anayasa Mahkemesi’nin yaklaşık altı saatlik toplantıda aldığı karar, yazılı açıklama ile duyuruldu.

LÂİKLİKTEN GİTTİ • İptalin esas gerekçesini “düzenlemenin Anayasa’nın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez nitelikteki laiklik ilkesine aykırı olduğu” saptaması oluşturdu. Anayasa Mahkemesi, ayrıca iptal ettiği düzenlemenin yürürlüğünü de iptale ilişkin gerekçeli karar yayımlanana kadar durdurdu. İptal kararı, beklentiler içinde en zayıf olasılık olarak görülüyordu. Çünkü, mahkemenin birkaç ay önceki kararlarında, mahkemenin Anayasa değişikliklerini esastan inceleme dolayısıyla iptal yetkisi olmadığı belirtilmişti. Bu yüzden, mahkeme iptal istemini reddetmese bile, iptal kararı veremeyeceği, onun yerine ancak “yok hükmünde sayma” ya da “yorumlu ret” kararı verebileceği görüşü yaygın kabul görüyordu.

İŞTE KARAR • Mahkeme’nin, önemli sonuçlar doğuracak kararıyla ilgili açıklaması şöyle: “9 Şubat 2008 günlü 5735 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair Kanun’un 1. ve 2. maddeleri, Anayasa’nın 2, 4. ve 148. maddeleri gözetilerek iptal edilmiştir. Ayrıca yürürlüğü de durdurulmuştur.’’

LAİKLİĞE DOKUNAN YANAR • Anayasa Mahkemesi, iptal kararını dayandırdığı anayasa maddelerinin başında “Değiştirilemeyecek hükümler” başlıklı 4. madde geliyor. Madde şöyle: “Anayasa’nın 1. maddesindeki devletin şeklinin cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2.maddesindeki cumhuriyetin nitelikleri ve 3. maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.”

CUMHURİYETİN NİTELİKLERİ • Mahkeme’nin, iptal kararında dayanak gösterdiği diğer madde ise “Cumhuriyetin nitelikleri” başlıklı 2. madde. Bu madde, “Türkiye Cumhuriyeti’nin toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde insan haklarına saygılı Atatürk milliyetçiliğine bağlı ve başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir” düzenlemesini içeriyor.

BİZİM YETKİMİZ • Anayasa Mahkemesi’nin kararına gerekçe gösterdiği son anayasa maddesi ise 148. madde. Anayasa Mahkemesi’nin “görev ve yetkileri” başlığını taşıyan maddenin ilgili kısmı şöyle: “Anayasa Mahkemesi, kanunların, KHK’lerin ve TBMM İçtüzüğü’nün anayasaya şekil ve esas bakımlarından uygunluğunu denetler. Anayasa değişikliklerini ise sadece şekil bakımından inceler ve denetler... Kanunların şekil bakımından denetlenmesi, son oylamanın, öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı; Anayasa değişikliklerinde ise, teklif ve oylama çoğunluğuna ve ivedilikle görüşülemeyeceği şartına uyulup uyulmadığı hususları ile sınırlıdır. Şekil bakımından denetleme, cumhurbaşkanınca veya TBMM üyelerinin beşte biri tarafından istenebilir...”

RAPORTÖR ‘İPTAL EDİLEMEZ’ DEMİŞTİ • Türbanla ilgili Anayasa değişikliklerinin iptali istemiyle açılan davada görevlendirilen Raportör Osman Can, Anayasa Mahkemesi’nin dava konusu düzenlemeleri esastan inceleme yetkisi olmadığını belirterek iptal isteminin reddedilmesi gerektiğini savunmuştu. Mahkeme’nin yakın tarihli kimi kararlarını da referans gösteren raportör, Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa değişikliklerinini esastan denetlemeyeceği gibi, yok hükmünde sayma yetkisi de bulunmadığına raporunda yer vermişti. Can ayrıca, Anayasa’nın değiştirilemez veya değiştirilmesi teklif dahi edilemez nitelikteki laiklik ilkesini ihlal gererkçesiyle “yorumlu ret” kararı vermesinin de hukuka aykırı olacağına dikkat çekerken, bunun da anayasa değişikliklerinin esastan denetimi anlamına geleceğine dikkat çekmişti.

KARARIN SONUÇLARI:
• Karar, Ak Parti’ye yönelik ‘laikliğe aykırı fiillerin odağı olmak’ suçlamasını kuvvetlendirebilecek. Bunun partiye kapatma ve siyasi yasak ihtimalini de güçlendirdiği yorumları şimdiden yapılmaya başlandı bile.
• Ancak karara rağmen, kapatma davasında sürprizler olabilir. Mahkeme, davayı reddedebileceği gibi, kapatma yerine hazine yardımını kesebilir.
• Üniversitelerin türbanla başlayıp daha özgürleşmesinin önünü mevcut duruma göre daha sıkı şekilde kapatacak. Bu yönde yasa değişikliğine de engel olarak gösterilecek.
• Bundan sonraki sivil anayasa çalışmaları için de ciddi tehdit olacak. Bu TBMM iradesinin de gaspı, anayasaların darbe dışında değiştirilme seçeneğinin olmadığı anlamına gelecek.

ANAYASA MAHKEMESİ ANAYASA’YI İHLÂL ETTİ •
MADDE 148: Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından inceler ve denetler.
MADDE 153: Anayasa Mahkemesi, bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tamamını veya bir hükmünü iptal ederken, kanun koyucu gibi hareketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez.

GÜÇ BENDE ARTIK • Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı Meclis’in bundan böyle Anayasa değişikliği yapamayacağı anlamına geliyor. Düzenlemeyle ilgili sadece şekilden inceleme yetkisi olan mahkeme esasa girerek karar verdiği için Meclis’ten geçecek her Anayasa değişikliğini aynı yöntemle iptal edebilir.